Bir Babanın En Karanlık Anı: Repin'in Unutulmaz Tablosu

Bazı sanat eserleri size bakarken, bazıları içinize işler. İlya Repin'in 1885'te tamamladığı tablosu ikinci türden. Bir baba, kollarında can çekişen oğlu, ve pişmanlıktan çatlayan bir bakış. Tarih kitaplarında bir satır, ama tuval üzerinde bir trajedi.

Tahtın Bedeli

Hikaye 16. yüzyıla, Rusya'nın en karanlık dönemlerinden birine uzanıyor. IV. İvan, "Korkunç İvan" lakabıyla biliniyor - ama Rusçada bu kelime "korkunç" değil, "müthiş" ya da "haşmetli" anlamına da geliyor. Yine de yaptıkları ona bu ismi fazlasıyla hak ettirdi.

1581 yılında, paranoyası doruk noktasına ulaşmış Ivan, oğlu İvanoviç'in gebe karısına saldırdı. Genç adam babasına karşı çıktığında, çar öfkeden eline ne geçirdiyse - bazı kaynaklara göre asası - ile oğlunun şakağına vurdu. Bir an sonra ne yaptığını anladı, ama artık çok geçti. Üç gün sonra, veliaht prens öldü.

Repin bu anı resmederken, vuruşu değil sonrasını seçti. Daha güçlü olanı. İvan oğlunu sımsıkı tutuyor, yarasını elleriyle kapatmaya çalışıyor, ama kan durmadan akıyor. Gözleri dehşet içinde, ağzı açık, sanki "hayır, hayır, hayır" diye haykırıyor sessizce. Oğlunun gözleriyse donuk, bitkin - artık orada değil.

Tablonun renkleri kırmızı, kahverengi, koyu tonlar. Işık dramatik şekilde kullanılmış - sanki tüm dünya bu iki figürün etrafında dönüyor. Arka plan bulanık, çünkü önemli değil. Sadece o an var, o pişmanlık, o geri dönüşü olmayan saniye.

Realizmin Ustası

İlya Repin, 19. yüzyıl Rusya'sının en önemli ressamlarından biri. Akademik eğitim almış ama sanatı sadece güzel şeyler çizmek için kullanmamış. Toplumun acılarını, tarihinin yaralarını, insanın karmaşıklığını anlatmış. Gerçekçilik akımının temsilcisiydi - her fırça darbesi bir gerçekliğin, bir duygunın yansıması.

Bu tabloyu yaparken Repin, paranoya ve suçluluk üzerine derin bir psikolojik çalışma yaptı. İvan'ın yüzündeki o ifade - dehşet, inkar, pişmanlık, çaresizlik - hepsi bir arada. Sanat tarihçileri bu tabloyu psikolojik dramın zirvesi olarak görüyor.

İlginçtir, tablo sergiye çıktığında Rus halkı şok oldu. Çar ailesini bu şekilde tasvir etmek cesaret istiyordu. Hatta bir kez saldırıya bile uğradı, restore edilmesi gerekti. Çünkü bazı gerçekler çok acı veriyor.

Gözlerdeki Fırtına

"Gözler Yalan Söylemez" koleksiyonumuz için bu tablo kaçınılmazdı. Paaranoia kolyemiz, Ivan'ın o çılgın, pişman, umutsuz bakışından ilham alıyor. Paranoya ve iç çatışmaların görsel bir dile dönüşmüş hali.

El yapımı 925 ayar gümüş üzerine işlediğimiz göz detayları, o dramatik anı yakalamaya çalışıyor. Yağlıboya tekniğiyle katman katman çalıştığımız renkler, Repin'in paletindeki o karanlık tonları anımsatıyor. Her kolye yaklaşık üç gün sürüyor - çünkü güçlü duygular aceleye gelmez.

Bu bir hatırlatma: Güç, öfke ve paranoya bizi en sevdiklerimizden bile koparabilir. Ama pişmanlık, belki de insanı en çok insan yapan duygu.

Paranoia Eyes Necklace ve diğer koleksiyon parçalarını keşfetmek isterseniz, her parçanın kendine ait bir hikayesi olduğunu göreceksiniz.